Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH), bir ülkede belirli bir zaman diliminde (genellikle bir yılda) üretilen mal ve hizmet biçimindeki çıktıların parasal değerlerinin toplamıdır.
Büyüme ise; GSMH'nın belli bir dönem içersinde oransal olarak ne kadar arttığını gösteren ölçüdür.
Milli Ekonomi Modeli'mizde büyüme, gelirde dengeli bir dağılımı sağlamalıdır. Aksi takdirde gelir dağılımında dengesizliği getiren büyüme, toplumda sosyal yapıyı bozduğu gibi, ekonominin dengesini de bozmaktadır.
Gerek yeni vergi ve sosyal devlet politikası ve gerekse para politikası sayesinde Milli Ekonomi Modeli toplumun her kesiminin gelir düzeyini yükseltecek bir büyümeyi hayata geçirmektedir.
GSMH rakamları büyümede esas kabul edilmelidir. GSİH (Gayri Safi İç Hâsıla)'da yabancıların içeride oluşturdukları katma değer artışı da hesaba katıldığı için, ekonomilerde reel büyümeyi yansıtmaz.
Yabancılar elde ettikleri gelirleri o topraklarda tutmazlar. Dolayısıyla, yerli bireylerin üretimi o ülke ekonomisindeki büyümeyi daha iyi yansıtacaktır.
Belli bir dönem içerisinde yapılan mal ve hizmet üretiminden stok artışları çıkartıldıktan sonra elde edilen rakamlar gerçek büyüme oranlarını bize verecektir. Çünkü üretildiği halde satılmayan malın ekonomiye faydası değil zararı vardır. Belli bir zaman sonra stoklarda meydana gelen artış ekonominin krize girmesine sebep olur. Ülkemizde her sektördeki stok artışları hesaplanmamaktadır. Stok artış veya azalmalarının hesaplandığı sektörlerde, yapılan üretim ile stok değişikliği birbirine oranlanarak özelde o sektörün, genelde ekonominin gidişatı hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Eğer yapılan üretime mukabil her dönem stoklarda bir artış varsa piyasalarda yeterli tüketimin olmadığı tespit edilebileceği gibi, bunun tersi olan stok azalmalarında ekonominin talep enflasyonuna girme eğiliminde olduğu tespit edilir.
Oysa günümüzde harcamalar yönlü yapılan hesaplamalarda stok artışları da hesaba dâhil edilmektedir (4).
GSMH hesaplamaları üç yönlü yapılmaktadır. Üretim, harcama ve gelir yönlü hesaplamalardan elde edilen sonuçlar birbirine eşitleniyor. Birazdan izah edeceğimiz sebeplerden dolayı üç ayrı şekilde yapılan hesaplamaların birbirine eşitlenmesi doğru değildir.
Kapitalist anlayışlar üretim faktörlerine yapılan harcamalardan elde edilen gelirin, elde edilen değere eşit olduğu yanılgısında olduğu için Üre-tim=gelir=tüketim eşitliği kumlmuştur(5).
Para ve üretim bahsinde açıkladığımız üzere gerçekte üretim elde edilen gelirden büyüktür. Gelir ise tüketimden büyük eşittir.
Olması gereken eşitlik aşağıdaki gibidir:
Üretim> Gelir >= Tüketim
Üretimden elde edilen gelirin, elde edilen üretime eş olması mümkün olmadığı gibi, elde edilen gelirin çok özel şartlarda tamamı tüketime aktarılacaktır.
Kapitalist anlayışlarda üretim yönlü yapılan hesaplamaların harcamalar ve gelir yönlü yapılan hesaplamalara eşit olduğunu var saydığımızda ekonominin tam istihdam düzeyinde dengede olması gerekmektedir. Çünkü üretilen kadar tüketim olmakta, elde edilen gelir kadar da tüketim olmaktadır. Böyle bir tablonun kapitalist modeller ile yakalanması mümkün değildir. Ekonomi ile ilgili rakamlar böyle bir tablonun kapitalist modellerin uygulandığı son 150 yıldır yaşanmadığını göstermektedir.
Esasında harcamalar ile üretim arasında böyle bir eşitliğin olmadığı yapılan GSMH hesaplamalarında hemen belli olmaktadır. Harcamalar yönlü yapılan hesaplamalarda stok değişiklikleri de harcamalara dahil edilmektedir.
Aksi takdirde üretim yönlü hesaplamalar harcamalar yönlü yapılan hesaplamalardan büyük olacaktır(6).
Örneğin; 2003 yılı üretim ve harcamalar yönüyle hesaplanan GSYİH (cari fiyatlarla)
359.762.925.944 milyon TL
2003 yılında harcamalar yönlü GSYİH' ya eklenen stok artışı 26.328.923.634 milyon TL ( % 7. 3)
2004 yılı üretim ve harcamalar yönüyle yapılan GSYİH (cari fiyatlarla) 430.511.476.968 milyon TL
2004 yılında harcamalar yönlü GSYİH'ya eklenen stok artışı (cari fiyatlarla) 33.973.662.533 milyon TL ( % 8)(7).
Ayrıca yatırımların tasarruflara eşitlenmesi Milli Ekonomi Modeli'nde kabul edilmemektedir. Yatırımların kaynağı sadece yapılan tasarruflar olamayacağı gibi her tasarrufun yatırıma aktarılması da mümkün değildir. Yatırımlar modelimizde maliyetsiz para ile yani emisyon ile destekleneceği için büyüyen ekonomilerde yatırımlar tasarruflardan büyük olacaktır.
Milli Ekonomi Modeli'nde GSMH hesaplaması üretim yönlü yapılırken stok artışlarından arındırılarak yapılacaktır.
Harcamalar yönlü yapılan hesaplamalar ile üretim yönlü hesaplamalar stok artışlarından arındırıldıktan sonra hesaplanacaktır.
4- Bkz, DİE, GSMH Hesapları
5- Prof.Dr. Erdoğan Alkin, iktisat, s.157
6- Bkz, D.İ.E, GSMH Hesapları
7- Bkz, D.İ.E, Ekonomik ve Finansal Veriler