1. Para, bir işlemcidir. Emeği ve tüketimi devreye koyan bir tahrik unsurudur.
2. Para, emeğin devreye konulması sonucu elde edilen değerin (mal ve hizmet) karşılığıdır.
Paranın Milli Ekonomi Modeli'ndeki tarifinden hareketle elde edilen "yeni para denklemine" göz atalım:
Yeni para denkleminden hareketle üretimle dolaşımdaki para arasındaki bağıntı:
Piyasada dolaşımdaki para miktarı PT olsun. PT miktarındaki paranın, oluşturduğu tüketimin parasal değeri Pt olsun (belli bir dt aralığı için)
Pp+dp (piyasadaki üretim) miktarındaki tüketimi yapabilecek para miktarı PE olsun.
bağıntılarından,
PS senyoraj geliri olarak basılacak para aşağıdaki gibi olur: Ps = PE-PT
Toplam tüketimin piyasadaki para miktarına eşit olduğu dt aralığı bulunur. Bu zamanda toplam üretim ile toplam tüketim arasındaki fark kadar emisyon arttırılır. Bu miktar bir yıl için hesaplanırsa öncelikle 365/dt bulunur. Bu katsayı ile emisyon miktarı çarpılarak yıllık senyoraj geliri elde edilir:
Yeni Para Denklemi dikkatle incelendiğinde görülecektir ki:
1) Para ile GSMH arasında doğrudan bir ilişki vardır. Çeşitli iktisadi görüşlerin iddia ettiği gibi "para basma, enflasyon olur" iddiasının hiçbir temeli yoktur.
Sorulması gereken kritik soru şu; "Enflasyona veya deflasyona sebep olmayan para miktarı ne kadar olmalıdır?" Yeni Para Denklemi bize piyasada dolanımdaki para miktarının ne kadar olması gerektiğini gösterir.
2) Her arz kendinden daha az bir talep oluşturur.
3) Büyüyen ekonomilerde, formülize edilen oranlarda arz fazlasına mukabil emisyon genişletilmelidir. Aksi taktirde deflasyon kaçınılmaz bir süreçtir.
Devreye konacak emisyon dar gelirli kesime sosyal hizmet kapsamında aktarılarak ihtiyaç duyulan eksik talep tamamlanmalıdır.
4) iki yeni kavramı daha tarif edersek;
- Paranın birim zamanda oluşturduğu üretim miktarına 'paranın üretim hızı' denir.
- Paranın birim zamanda gerçekleştirdiği tüketim miktarına 'paranın tüketim hızı' denir.
- Piyasada dolanımdaki paranın üretim ile tüketim hızının birbirine oranı 1 ise ekonomi dengededir. Bu oran 1'den büyük ise üretim fazlası, 1'den küçük ise tüketim fazlası vardır. Denge bozulduğunda, emisyon hacmi değiştirilerek ekonomiye müdahale etmek gerekir.